Işgın otu, Anadolu'da kendiliğinden yetişen özellikle Erzurum'un dağlarından toplanan bir bitkidir. Bir çoğunuzun adını yeni duyduğunu düşünmekteyim. Üstelik sadece ışgın değil ravent, uçkun, yayla muzu ve yöresel olarak eşkın gibi isimlerle de anılmakta. Bugün sizlere bu ottan biraz bahsetmek isterim.
Yalnızca Mayıs ayının ortalarından Haziran ayının ilk haftasına kadar olan sürede tüketilmektedir.
Hafif mayhoş bir tadı olan ışgının yenilebilen kısmı genç sürgünleridir. Sarımsı ve beyazımsı çiçekli kısımları tüketilmemektedir. Yapraklarının da zehirli olduğu düşünüldüğünden yenmemektedir.
Peki Neden Tüketelim Bu Otu?
Protein, A vitamini, C vitamini, K vitamini, folat, potasyum, magnezyum ve kalsiyum içermektedir.
Yapılan çalışmalar sağlığımıza faydalı etkileri olabileceğine işaret etmektedir. Doğal antioksidan kaynağı olan bitkilerden olan ışgın otunun antikanserojen özelliği de bulunmaktadır.
Hayvanlar üzerinde yapılan bir çalışmaya göre ışgın otu kullanılan diyabetik dişi sıçanlarda kan glukozu ve böbrek fonksiyonlarında olumlu etkiler görülmüştür. Ayrıca glisemik indeksi düşük olduğundan insülin direnci veya şeker hastası olan bireyler tarafından atıştırmalık olarak tüketilebilir.
Mide ülseri tedavisinde önerildiği ve mideyi rahatlattığı son çalışmalarda gözlenmektedir.
Nasıl Tüketelim?
Erzurum’da ışgın, kabuğu soyularak tuza batırılıp çiğ olarak yenmektedir. Ülkemizde bazı yörelerde ışgınlı yumurta veya fırında ışgın gibi isimlerle pişirilerek tüketildiği de görülmektedir.
Birçok bitkide olduğu gibi ışgın otunda da aşırı ve bilinçsiz tüketimden mümkün mertebe kaçınılmalıdır zira toksik etki gösterebilmektedir.
Sağlıklı günler dilerim…