Değerli okuyucularım bugün sizlere son zamanlarda danışanlarımdan sıklıkla duyduğum “Hocam takviye almasam yerine muadil ne tüketebilirim? Takviyeler şart mı? Neden takviye?” gibi sorulara cevap niteliğinde bir yazı hazırlamak istedim.
Değişen ve gelişen dünyamızda kötü beslenme, UV ışınlar, çevre kirliliği metabolik faaliyetler, enfeksiyonlar, sigara, alkol, ilaçlar, stres, radyasyon, travma ve yaralanma vb. birçok faktör vücuttaki oksidatif stresi artırıyor. Oksidatif strese karşı vücudu koruyacak antioksidanların ise günümüzde sebze ve meyvelerde yeterli oranda bulunmaması nedeniyle kişiye özel gıda takviyeleri kullanımı çok değerli hale geliyor.
Yediklerimiz Artık Eskisi Gibi Değil...
Gıdalardaki GDO, tarım ilaçları gibi olumsuz etkenler tarım ürünlerinin besin değerini değiştirdi. Meyve ve sebzedeki A ve C vitamini ile protein, fosfor, kalsiyum, demir ve mineraller azaldı. Yapılan çalışmalar yarım yüzyılda tarım ürünlerindeki besin değerinin yarı yarıya düştüğünü gösteriyor. Toprak kayıpları ile besin ögesi içeriğinin azalması, hibrit bitkilerin daha düşük besin ögesi içermesi, modern gübrelerin yetersiz element sağlaması, pestisitler vb. sebeplerle beslenmemiz negatif yönde etkileniyor. Bir de bunlara ek olarak çiğ sebze meyvelere ekstra dondurma, kurutma, pişirme, süzme, tekrar ısıtma gibi yöntemler uygulayarak biz bu kaybı daha da artırıyoruz.
Yapılan Çalışmalara Değinecek Olursam...
2014 yılında yapılan bir çalışmada besinlere uygulanan bu tip yöntemler sonrası ve çiğ halleri arasındaki antioksidan vitamin içeriği karşılaştırılmış. Dondurma ile %5, kurutma ile %10-50, pişirme ile %25-75, pişirip süzme ile %35-70 ve tekrar ısıtma ile %10-45 arası bir vitamin kaybı görülmüş ve bu tip yöntemlerden en sık etkilenen ise C vitamini olmuştur. Yine aynı çalışmada mineraller incelendiğinde ise pişirme ile maksimum kayıp gözlenirken, tekrar ısıtma ve kurutma ile herhangi bir kayıp gözlenmemiştir. Besinlerle aldığımız vitamin ve minerallerdeki kayıp bu kadar fazlaysa ne kadar sebze ve meyve yemeliyiz o hale?
Dünya Sağlık Örgütü Ne Öneriyor?
Dünya Sağlık Örgütü günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketin önerisinde bulunuyor! Bu konuyla ilgili 29 ülkenin katılımıyla 30 yıl süren bir çalışma sonucunda günde 2 porsiyon meyve, 3 porsiyon sebze tüketmenin yaşam süresini uzattığı; kardiyovasküler, solunum yolu hastalıkları ve kanser riskini ise azalttığı görülmüş.
Ancak Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü meyve ve sebze tüketimi için 9 porsiyon önerisinde bulunuyor.
Peki, Ülkemizde Durum Nasıl?
Türkiye Beslenme Rehberi 2022 verilerine göre yeşil yapraklı sebzeleri her gün tüketenler %24.7 ile düşük bir aralıkta kalıyor. Bu da gösteriyor ki ülkemizde günlük 3 porsiyonu karşılayacak bir yeşil yapraklı sebze tüketimi söz konusu değil maalesef.
Söylediklerimi toparlayacak olursam, bütüncül sağlığımız açısından gıda takviyesinin obeziteden, kronik rahatsızlıklara kadar her açıdan faydalı ve elzem olduğunu hatırlatmak isterim.
Sağlıklı günler dilerim.