Dostlarımızla oturup çayımızı da hazır edince kimi sırrını paylaşır, herkes bir şeyler anlatır sohbet koyulaşır... Sohbet akıp gider demlikler boşalır tekrar dolar, tekrar boşalır değmeyin keyfimize Zehra hocam! Tamam değmeyelim ama peki ödem! Ödemi nasıl atacağız? Dertsiz başım ağrısız aşım yok mu şöyle bizde ödem tutmayacak çaylarla bir çözüm? Gelin sizlere antioksidan kapasitesi yüksek ödem atımına yardımcı bize dert olmayacak çaylar hakkında bilgiler vereyim. Keyifli okumalar...
Yeşil Çay
Son yıllarda özellikle yeşil çayın sağlık üzerine etkilerini inceleyen yoğun araştırmalar yapılmaktadır. Aslında yeşil, siyah ya da beyaz çay hepsi aynı bitkinin farklı şekilde bize sunulması ile meydana gelir. Yeşil çay iyi bir diüretik (idrar söktürücü) olup vücutta bulunan ödemin atılmasını sağlar. Yeşil çay metabolizmamız üzerine hızlandırıcı bir etkiye sahiptir. Yapısında kateşin gibi çok güçlü yapıdaki antioksidanları içerir. Antioksidanlar serbest radikallerin vücuttan atılmasını sağlar. Bu sayede kanserden korunmuş oluruz ancak yüksek tansiyon problemi olan hastalar, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları ve karaciğer hastalıkları olan bireylerin yeşil çay tüketmesini önermemekteyim.
Beyaz Çay
Beyaz çay da tıpkı siyah ve yeşil çay gibi aynı çay bitkisinden üretilmektedir.
Bahar geldiği zaman çiçek açmayan bu bitkinin çay yaprakları ve tomurcukları toplanmaktadır. Özellikle yeşil çay, siyah çay gibi oksidasyon işleminden geçirilmemektedir. Hiçbir ısıl işleme tabi tutulmayan bu nadide tomurcuklar, doğal ortamda kurutulmaktadır. En az işlenmiş çay çeşidi olma özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle çayın asıl antioksidan etkileri olan kateşinler beyaz çayda aynen kalırken yeşil çayda ki soldurma, siyah çayda ki soldurma ve oksidasyon işlemlerinden dolayı değişime uğramaktadır. Yani beyaz çay, çayın tüm olumlu etkilerini veren antioksidanlar yönüyle diğer çaylardan olumlu bağlamda ayrılmaktadır. Beyaz çay pek çok çaydan daha az miktarda kafein içermektedir. Kafein tüketimini azaltmak isteyenler için harika bir tercih olacaktır.
Papatya Çayı
Papatyagiller ailesinin bir üyesidir. Bu şık ve zarif bitki içeriğinde ki vitamin ve minaraller sebebiyle özellikle solunum yolu hastalıkları ve gribal enfeksiyonların tedavisinde tüketilmesi önerilir. Papatya çayını özellikle danışanlarıma akşam öğününden sonra yapacakları ara öğünde veriyorum. Papatyanın dinginleştirici ve sakinleştirici özelliği uykuya çabuk dalma ve kaliteli bir uyku için de bire bir. Peki nasıl tüketelim? Kurutulmuş papatyaları kaynamış suyun içine atın. 3 dakika kadar demlenmeye bırakın. Ardından çayı süzgeçten geçirip çiçek kısımlarını süzün.
Rezene Çayı
Özellikle yeni doğum yapmış kadınlarımızın sütlerinin yetmediği ve bebeklerinin doymadığı düşüncesiyle yaptıkları çeşitli uygulamaların en başında rezene çayı demlemek gelir. Rezene östrojen yani kadınlık hormonu gibi düşünebileceğimiz bir bitkidir. Anne sütünü arttırma ve regl düzensizliklerini düzenlemede östojenik etkileri sebebiyle tüketilmektedir. Ayrıca rezenenin potasyum içeriği de oldukça yüksektir bu nedenle tansiyon kontrolü için ve yüksek tansiyonu düşürme üzerine de oldukça muazzam etkileri vardır.
Sağlığımız için faydaları olan birkaç çaya değindik bir de şimidi çay tüketimiyle ilgili genel tavsiyelerden bahsetmek istiyorum.
-Çayınıza şeker ve tatlandırıcı ilavesi yapmayın.
-Özellikle demir seviyesinde bir düşüklük mevcut ise öğünlerden sonra en az 45 dakika bekledikten sonra çay tüketmenizi öneririm. Çünkü çayın içerisinde bulunan tanen maddeleri demir emilimini azaltmaktadır.
-Taze ve doğru demleme metoduna uygun hazırlanmış olmasına dikkat edin.
-Günlük 2-3 fincan çay tüketimini geçmemeye özen gösterin.
Sağlıklı günler dilerim...