Severek tüketilen tropikal bir meyve olan muzun adını nereden aldığını hiç düşündünüz mü? Roma’nın ilk imparatoru Oktavius Ougustus’un (M.Ö. 63-64) fizik öğretmeni Antonio, Musa’ya karşı duyduğu sevgiden dolayı bu bitkiye Musa ismini vermiştir. İşte bu yüzden Arapçadan Türkçeye muz olarak çevrilip geldiği düşünülmektedir.
Dünya çapında 1000'den fazla muz çeşidi üretilmektedir. Muz dünyada en çok kültürü yapılan tropikal meyvelerden biridir. Muz çeşitleri üretimi, dünyada üretilen toplam taze meyvenin yaklaşık %15'ine tekabül etmektedir. Ancak, toplanan tüm muzların yaklaşık üçte biri, popülasyonun çoğunlukla olgun muz tüketmesi ve klimakterik bir meyve olması nedeniyle bozulmaktadır.
Muzun Besin Değeri
Bir orta boy muz yaklaşık olarak 120 grama denk gelip yaklaşık olarak;
•88,4 gram su,
•26,9 gram karbonhidrat,
•1,29 gram protein,
•0,389 gram yağ,
•3,95 gram diyet lifi içermektedir.
Muzun Faydalarına Değinecek Olursam…
Muzda yüksek miktarda bulunan potasyum minerali sıvı dengesinin düzenlenmesine yardım eden önemli bir elektrolittir. Potasyum, kasların kasılması ve sinir hücrelerinin yanıt vermesine yardımcı olur. Kalp atışlarını düzenler ve sodyumun kan basıncı üzerindeki etkisini dengeleyerek normal kan basıncı ve kalp fonksiyonlarının sürdürülmesi için önemlidir. Küçük bir not! Potasyum içeriğinden zengin olması nedeniyle kronik böbrek yetmezliği hastalarının muz tüketimlerini sınırlamaları gerekir. Muz içeriğinde bulunan lektin sayesinde bağışıklık sistemini uyarır. Lektin bir antioksidan gibi vücuda zarar veren serbest radikallere karşı savaşır. Muzlar bol miktarda fruktooligosakkarit içerir. Bunlar sindirim dostu probiyotikleri teşvik eden ve vücudun kalsiyum emilimini artıran prebiyotik etkili bir meyvedir. Sindirim sisteminin sağlıklı çalışması için su ve lif çok önemlidir. Orta boy bir muz günlük lif ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılayarak uzun süreli tokluk sağlar. Atletik performansın artırmasına yardımcı olan muz sporcuların da tercih ettiği bir besindir.
Muz Günde Kaç Adet Tüketilmelidir?
Muzun glisemik indeksinin yüksek olduğunun bilinmesi ve ona göre ölçülü miktarlarda tüketilmesi önemlidir. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi, yetişkinlerin günde iki muzdan fazla yememesini önermektedir. Ancak özellikle ithal muzlar çok büyük boyutlarda olabilir ve bu bağlamda bir ara öğünde bir adet tüketimi bile fazla olabilmektedir. Tüketmeden boyutu mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle içerisinde fazla miktarda şeker ihtiva ettiği için şeker hastaları tarafından dikkatle tüketilmesi gerektiğinin altını çizmek isterim.
Yeşil Muz mu Sarı Muz mu Tercih Edilmelidir?
Karbonhidrat bileşimi olgunlaşma sırasında büyük ölçüde değişir. Olgunlaşma sırasında nişasta şekere dönüşür ve muz tamamen olgunlaştığında nişasta değeri %1’den az olur. Bu sebeple şeker oranı az olduğu için az olgunlaşmış muz tüketmek sağlığımız için daha faydalı olacaktır. Ek olarak az olgunlaşmış muzun prebiyotik etkisi bulunur yani bağırsaklardaki faydalı bakteriler için besin teşkil etmektedir. Ayrıca kan şekeri regülasyonu için glisemik indeks çok önemlidir. Ham, yeşil muzun glisemik indeks değeri 30 iken olgun sarı muzunki 60 civarındadır. IBS'li bireyler için az olgunlaşmış muz seçimi daha uygun olacaktır. Çünkü az olgunlaşmış yeşil muzların FODMAP'leri düşüktür.
Bu yazımda içerisinde bulunan yüksek lif sebebiyle uzun süreli tok tutan, enerji deposu ve faydalarını saymakla bitiremeyeceğim muz hakkında bilgilerimi paylaştım. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…
Sağlıklı günler dilerim.