Refeeding Sendromu


Değerli okuyucularım, uzun süre açlık veya besin alımının kesilmesi sonrasında tekrar beslenmeye başlandığında vücutta ciddi elektrolit dengesizlikleri ve metabolik bozukluklar görülür. Beslenme yetersizliğine bağlı olarak gelişen bu durum refeeding sendromu olarak nitelendirilmektedir. Refeeding sendromu potansiyel ölümcül bir sendrom olarak ifade edilir. Bu sendromun başlangıçta biyokimyasal bulgularla tespit edilebilmesi mümkündür. 

Belirti ve Semptomları Nelerdir?
Vücudun yeniden beslenmesine bağlı olarak gelişen bu sendromun sonucu sindirim sisteminin etkilendiği gibi diğer organlar ve sistemler de etkilenir. Çünkü insan bedeninde elektrolitlerin azalmasıyla organların kasılmalarında farklılıklar meydana gelir. Bunun yanında hücre içindeki elektrotların konsantrasyonları değişebileceğinden ATP sentezinde sorunlar meydana gelebilir. Refeeding sendromunun semptomları arasında şunları sıralayabiliriz:
-Halsizlik
-Güçsüzlük
-Koma    
-Konfüzyon (Patolojik derecede zihin bulanıklığı)
-Nefes almada güçsüzlük
-Yüksek kan basıncı
-Kalpte ritim bozuklukları (aritmi)
-Kalp yetersizliği
-Kasılma nöbetleri

Tedavi Yönteminde Genel Prensiplere Değinecek Olursam…
- Risk altındaki kişilerin belirlenmesi önemlidir.
- Detaylı değerlendirme, multidisipliner bakım planı ve takip sağlanması gerekir. 
- Oral, enteral veya parenteral yol ile beslenmede olası risklerin belirlenmelidir.
- Dolaşımsal volümün değerlendirilmesi (nabız ve sıvı dengesi takibi) gerekir. 
- Enerji desteği dikkatli bir biçimde başlanmalı, basamaklı olarak 4-10 günde bir artırılmalıdır. 
- Karbonhidrat toplam enerjinin sadece %40’nı oluşturacak şekilde verilmesi önerilmektedir. 
- Günlük protein gereksinimi yaklaşık 1.2- 1.5 g/kg’dır.
- Yağ alımı günlük lipid eliminasyon kapasitesini geçmeyecek şekilde yaklaşık 3.8 g/kg lipid oranında olmalıdır.
- Elektrolit ve vitamin desteği sağlanmalıdır.
- Mineral ve eser element desteği yapılmalıdır.

Özellikle uzun süreli açlık durumlarında, yeni operasyon geçiren hastalarda, yaşlı hastalarda, kronik malnütrisyon hastalarında, uzun süreli antiasit veya diüretik ilaç kullanan bireylerde sıklıkla karşılaşılan bir tablo olduğunun altını çizmek istiyorum. 

Sağlıklı günler dilerim.